8 Temmuz 2008 Salı

Motor YaĞları..



Öncelıkle modfıyenın en onemlı yapı tası motordur ılk olarak motordan başlayalım; Değişik Tip Yağların Karıştırılması
Sentetik yağların yarı sentetik olanlarla hatta mineral yağlarla uyumlu olduğu bazı kaynaklarda yer alabilir, ancak yağ kaçırma problemlerinin önüne geçmek ve performans açısından, ilk başta bir yağ seçip, devamlı o yağı kullanmak en doğrusudur. Mineral yağların içerikleri sentetik olanlardan farklıdır, ve mineral yağ emmiş contaların sonradan, özellikle daha ince olan sentetik yağa geçildiğinde yağ kaçırabilmeleri olasıdır. 250.000 km sorun çıkarmadan çalışmış motorların, bu kilometrede mineral yağdan sentetik yağa geçildiğinde, yağ kaçırmaya başladığına da rastlanılmıştır. İlla ki yağ tipinde bir değişikliğe gidilecekse, önce motorun bir süre temizleme yağı ile rölantide çalıştırılıp, sonra yağın değişmesi icap etmektedir.
Yağ Katkıları Yararlı mı?
Shell, Mobil, Castrol ve benzeri dev markalar, araştırma ve geliştirmeye yılda milyonlarca dolar bütçe ayıran ve hatta dünyanın en iyi kimyagerlerini istihdam eden dev şirketlerdir. Bu nedenle, yağ katkılarının bu dev firmaların araştırmalarından bir adım daha önde olma ihtimali yok denilecek kadar azdır. Zaten dikkat edeceğiniz üzere, bu katkıların hiç biri saygın bir firmanın etiketini taşımamaktadırlar. Sonuç olarak, yağ üreticisi firmalar en iyi karışımı elde edebilmek için zaten her yıl milyonlarca dolar harcamaktadır, ve dolayısıyla yaptıkları bu harcamanın sonucunu diğer ufak firmalardan daha iyi aldıklarına emin olabilirsiniz. Ayrıca zaten kaliteli bir yağ, üretim aşamasında deterjanlar, pas önleyiciler, aşınma azaltıcılar, antifriz gibi onlarca değişik katkıyla zenginleştirilmişlerdir.
Motor Yağı ile Yakıt Sarfiyatı Arasındaki İlişki Nedir?
Bir yağın viskozitesi yağın kendi içsel sürtünmesiyle bağlantılıdır. Bir yağın viskozitesi ne kadar yüksekse, yani kalınlığı ne kadar fazlaysa, sürtünme o kadar fazla olacaktır. 20W-50 yağ yerine 0W-30 viskoziteli bir yağ kullandığınızda sürtünme daha az olacaktır. Daha az sürtünme ise performansınıza artı yönde bir katkıda bulunacaktır. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi, yağ seçiminde asıl etken sizin sürtünmeyi nasıl istediğiniz değil, bulunduğunuz iklim şartları olmalıdır. Gereksiz yere çok ince yağ kullanmayın.
Koyu Renk (Kirli) Yağlar Motordaki Olası Problemlerin Habercisi mi?
Kirli veya koyu renkli yağ kesinlikle motordaki olası problemlerin habercisi değildir. Aksine iyi bir işarettir. Kirli yağ, yağın görevini yerine getirdiğinin kanıtıdır. Eğer yağınızı ve yağ ile birlikte filtrenizi de değiştiriyorsanız sorun yok demektir.
Sonuç Olarak :
Her yağ, mümkün olan en yüksek performansı vermek üzere formüle edilir. Bu sebeple, yağınız zaten kaliteli ise hiç katkı eklememek, yok kaliteli değil ise de katkıya para vermek yerine yağı daha kaliteli seçmek en iyisi. Sadece gidip otomobilinize göre raftaki en kaliteli yağı alın, ve mümkün olduğunca markadan markaya, mineralden sentetiğe, değişik viskozitelere geçmeyin. Katkıya para vermek yerine motorunuzu ilk çalıştırdığınızda kalkış öncesi 15 sn. rölantide çalışmasına izin verin. Böylelikle tek bir kutu katkı almadan motor ömrünüze belki de fazladan bir 100.000 km. ekleyebilirsiniz.
Performans ihtiyacınız ne ise, ona uygun bir yağ seçin. Evet, sentetik yağlar mineral yağlara oranla hatırı sayılır derecede pahalıdırlar, ancak daha uzun ömürlüdürler ve sağladıkları koruma da mineral yağlara oranla çok daha fazladır.
Mümkün olan en dar viskozite aralığını seçin. Daha geniş viskozite aralığı daha fazla polimer demektir ve daha fazla polimer de motorunuz için iyi değildir. Ör: 10W-30 ve 10W-40. 10W-40, 10W-30’a göre daha fazla viskozite aralığına sahiptir. Her iki yağın da soğuk havadaki akışkanlıkları aynıdır, ancak 10W-40 viskoziteli yağa sıcak koşullarda daha performanslı olabilmesi için daha fazla polimer eklenmiştir. Bulunduğunuz iklimde yazlar aşırı sıcak değilse ve motorunuz aşırı performanslı değilse neden kullanılsın?
Piyasada bulabileceğiniz en ince bazlı yağı değil, bulunduğunuz iklimin kurtardığı en ince bazlı yağı seçin. Yani, ince derken, yok yere 0W bazlı yağ seçmeyin, 15W baz kurtarıyorsa 15W baz, emin olamayıp fazla güvenemiyorsanız, 10W baz... Ör: 10W-40 ile 20W-50 aynı aralığa sahiptir, ancak 20W-50 de baz 10W-40’tan daha yüksek olduğundan (10 yerine 20) daha az polimer eklemekle de görevini yerine getirir.
Her yağ değişiminde yağ filtrenizi de mutlaka değiştirin. Yağ filtresi motorun içinde dolaşan yağ içerisindeki kir ve metal parçacıklarını tutma görevini yerine getirir. Eğer yağ filtresi tıkanırsa, motordaki bir bypass valfi yağın tekrar akmasını sağlar. Tabii ki kirli yağın. Otomobilin gösterge panelinde de tıkanmış yağ filtreleri için bir uyarı ışığı olmadığına göre, en iyisi çok da pahalı olmayan bu parçayı her yağ değişiminde değiştirmektir. Kilometre az yapılmış olsa dahi en azından her sene yağ değiştirmek gerekir.
Yağlarla ilgili bazı temel kavramlar
Akma noktası nedir?
Akma noktası, yağın akabileceği en düşük sıcaklıktır. Ancak bu değeri "donma noktası" olarak görmek yanlış olur. En düşük çalışma sıcaklığı, daima akma noktasının bir miktar üzerindedir. Bazı yağlar çok düşük sıcaklıklarda kullanılır. Bu tür ortamlarda yüksek akma noktasına sahip yağların kullanımı uygun olmaz.
Parlama noktası nedir?
Yağın parlama noktasını üç unsur oluşturur: - Yağın buharı olmalıdır. - Havada oksijen bulunmalıdır. - Alevi sağlayacak bir dış kaynak olmalıdır.
Yağ buharı havayla karışır. Bir dış ateşleme kaynağı ile temas etmesi halinde, o anda alev alır. Bu anlık alev alma, bir parlama şeklinde görülür.
Oksidasyon direnci nedir?
Oksidasyon direnci, yağın önemli özelliklerinden biridir. Oksidasyon, yağ ısıtıldığı zaman ortaya çıkar. Havadaki oksijenle birleşen yağın içinde tortu oluşur. Lak ve cila oluşumu da bu şekilde meydana gelir.
Yağ oksidasyonu motor ve hava kompresörlerinde önemli bir problemdir. Yağın oksitlenmesi sonucu, içinde asit artıkları ve karbonlu maddeler oluşur, viskozitesi artar.
Aşırı basınç yağları (EP) nedir?
EP yağları ve gresleri, yüksek sıcaklık ve basınç etkileri altında, metal yüzeyler üzerinde koruyucu bir film oluşturan (genellikle sülfür, fosfor ya da klor bazlı) katıkları içerirler. Bu sayede de yüksek basınç altında normal hidrodinamik filmin yırtılması ile metal metale temas etmemiş olur.
Cila ve lak nedir?
Yağlama ile ilgili bir kavram olarak cila, piston ve silindirlerde oluşan bir tortudur. Yüksek sıcaklık koşulları altında yağ ve yakıtın oksitlenmesi sonucu oluşur. Lak ise, içten yanmalı motorların piston ve silindirlerinde oluşan "yağda çözünmeyen" tortulardır. Yüksek sıcaklıklara maruz kalan yağ ve yakıtların oksidasyonu ile açığa çıkar. Cilaya benzer ancak daha serttir.

Hiç yorum yok: